Türkiye'nin Mavi Potansiyeli Elazığ'da Gündeme Taşındı
Mavi ekosistemin kalbi sayılan Hazar Gölü ve Keban Baraj Gölü’nün önemine dikkat çekilen seminerde, iç suların korunması ve üretim kapasitesinin artırılmasına yönelik ortak vizyon paylaşıldı.
Aqua Life of Türkiye Yayın Grubu tarafından düzenlenen 7. Türkiye Su Ürünleri Seminerleri, 27 Ekim 2025 tarihinde Elazığ Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü Konferans Salonu’nda yoğun katılımla gerçekleştirildi. Ana sponsorluğunu PCS Elektronik’in üstlendiği seminerde, “Barajlar ve Nehirlerde Su Ürünleri Yönetimi ve Sürdürülebilirlik” temasıyla sektörün önemli isimleri bir araya geldi.
Seminerin başarıyla gerçekleştirilmesinde, Elazığ Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü Müdürü Özkan Özbay’ın vizyoner yaklaşımı, desteği ve özverili katkıları belirleyici oldu. Özbay, kurum olarak su ürünleri sektörüne bilimsel temelli bir perspektif kazandırma hedefiyle hareket ettiklerini vurguladı.
Katılımcılara Elazığ Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Özkan Özbay tarafından kapalı devre sisteminde 3 tur tatlı su balıklarının yetiştiriciliğe kazandırılması çalışmaları gösterildi. Ayrıca akvaryum yetiştiriciliği sistem tesisinde yeni türler çalışmaları gösterildi.
Türkiye’nin önemli sektör liderleri iç sularda üretim potansiyeli, ekosistem dengesi ve sürdürülebilir avcılık politikaları üzerine görüşlerini paylaştı.
Seminerin açılış konuşmasını yapan Aqua Life of Türkiye Yayın Grubu Editörü Kemal Cem Pülten, su ürünleri sektörünün gelişiminde bilimsel temellerin ve sürdürülebilir politikaların önemi hakkında görüşlerini paylaştı.
Elazığ Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü Müdürü Özkan Özbay ise kurum olarak yürüttükleri projelerle iç su balıkçılığının çeşitliliğini ve üretim kapasitesini artırmaya yönelik çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Seminerde, Keban ve Karakaya Baraj Gölleri’nin Türkiye’nin alabalık üretim üssü olduğunu belirten Keban Alabalık A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Şimşek, katılımcılara, baraj gölleri kıyılarında kurulu modern kafes sistemlerinin Türkiye’nin alabalık yetiştiriciliğinde en büyük üretim alanlarını oluşturduğunu aktardı.
Ayrıca, Türk somonunun başta Rusya, Japonya ve Çin olmak üzere uluslararası pazarlara ihraç edildiği, bu üretim faaliyetlerinin hem bölge ekonomisine hem de Türkiye’nin iç su ürünleri sektörünün gelişimine önemli katkılar sağladığı ifade edildi. Keban ve Karakaya Baraj Gölleri’ndeki tesislerin, modern kafes yetiştiriciliği açısından örnek model teşkil ettiğini belirtildi.
Şimşek, bu tesislerde ağırlıklı olarak gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss) yetiştirildiğini, balıkların sağlıklı büyümesi için su kalitesi ve oksijen seviyelerinin sürekli izlendiğini ve modern üretim teknolojileriyle verimli ve sürdürülebilir üretim sağlandığını vurguladı.
Ayhan Şimşek, tesisin sadece üretim değil, aynı zamanda gastronomik alanda da önemli katkılar sağladığını vurguladı. Şimşek, tesiste alabalıkların farklı pişirme yöntemleriyle sunulduğu 23 çeşit alabalık yemeği menüsü bulunduğunu belirterek, bu çeşitliliğin ziyaretçilere zengin bir damak tadı deneyimi sunduğunu ifade etti.
Ayrıca, Keban ilçesinin Türkiye'nin en çok alabalık ihracatı yapan bölge olarak bilindiğini aktaran Şimşek, bunun alabalık yetiştiriciliği ve gastronomisinin bölge ekonomisi ve tanıtımı açısından önemli bir rol oynadığını söyledi.
Ayhan Şimşek, Keban Çırçır Şelalesi'ndeki alabalık yetiştiriciliği tesisinin, üretim ve gastronomi alanlarında sunduğu çeşitlilikle hem yerel halkın hem de ziyaretçilerin ilgisini çektiğini de seminerde paylaştı.
Seminerde, Keban Baraj Gölü’nün sazan üretimi ve balıklandırma faaliyetleriyle Türkiye’nin iç su ürünleri üretiminde önemli bir rol oynadığı vurgulandı. Katılımcılara yapılan sunumlarda, Elazığ Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından işletilen Keban Su Ürünleri Üretim Tesisi’nin sazan yavrusu üretimi konusunda önemli bir kapasiteye sahip olduğu belirtildi.
Sunumda ayrıca, bu faaliyetlerin hem ekosistem dengesinin korunmasına hem de yerel ekonominin güçlendirilmesine katkı sağladığı aktarıldı. Keban Barajı’nın yalnızca enerji ve sulama amaçlı değil, aynı zamanda sürdürülebilir su ürünleri yönetimi açısından da stratejik bir öneme sahip olduğu vurgulandı.
Bunun yanı sıra Elazığ’da Azerbaycanlı yatırımcılar Mikaeil Hosseinzadeh ve Abdulla Hajiyev’in kurduğu Keban Barajı kıyılarındaki tesislerde mersin balığı ve havyar üretimi gerçekleştirildiği bilgisi verildi. Bu tesisin Türkiye’nin en büyük mersin balığı üretim tesisi olarak konumlandığı, dünya standartlarında üretim yapmayı hedeflediği ifade edildi. Üretilen balıklar ve havyarlar, yurt içinde ve özellikle Azerbaycan ve Rusya' da uluslararası pazarlarda yoğun talep görmekte ve ihrac edilmektedir. Özellikle siyah havyarın uluslararası pazarda yüksek talep gördüğü belirtildi.
Bu yatırımların Türkiye’nin su ürünleri sektörüne katkı sağladığı, uluslararası pazardaki rekabet gücünü artırdığı ve bölge ekonomisine olumlu etkiler yaptığı vurgulandı. Keban Barajı’nda gerçekleştirilen üretim faaliyetlerinin hem ekosistem dengesinin korunmasına hem de yerel ekonominin güçlendirilmesine katkı sağladığı belirtildi.
Su Ürünleri Sektörünün Önemli İsimleri Aynı Masada
Programda söz alan konuşmacılar arasında;
Kemal Cem Pülten – Aqua Life of Türkiye Yayın Grubu Editörü
Özkan Özbay – Elazığ Su Ürünleri Araştırma Enstitü Müdürü
Dilşat Kazazoğlu Temiz – Fırat Kalkınma Ajansı, Uzman
Dr. İrfan Demirbaş – Elazığ Veteriner Kontrol Enstitü Müdürü
Prof. Dr. Kenan Köprücü – Fırat Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı
Gökhan Elgin – Elazığ İli ve Çevresi İç Su Ürünleri Yetiştiricileri ve Üretici Birliği Başkanı
Ayhan Şimşek – Keban Alabalık A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
Ergun Aslan – ANASUMDER Genel Başkanı
Veysel Uzun – TKDK Elazığ İl Koordinatörü
Prof. Dr. Bülent Şen – Emekli Öğretim Üyesi
Mehmet Efe – PCS Elektronik Temsilcisi
yer aldı.
Sektör liderleri, baraj göllerinde tür çeşitliliğinin korunması, üretim planlamasında bilimsel yaklaşımın önemi ve nehir ekosistemlerinin sürdürülebilir yönetimi üzerine değerli görüşlerini paylaştılar.
Yoğun ilgi gören soru-cevap oturumu yaklaşık bir buçuk saat boyunca sürdü. Katılımcılar, baraj göllerinde üretimden iç sularda sürdürülebilir avcılığa kadar pek çok konuyu gündeme taşıdı. Uzman konuşmacılar ise hem akademik hem de saha deneyimlerine dayalı yanıtlarıyla dikkat çekti.
Seminerin sonunda, Elazığ’ın sahip olduğu zengin baraj gölleri ve iç su kaynaklarının, bölgesel kalkınma açısından stratejik bir öneme sahip olduğu vurgulandı. Özellikle Keban Baraj Gölü, Çırçır Şelalesi ve Hazar Gölü, su ürünleri üretim potansiyeli, ekoturizm değeri ve çevresel sürdürülebilirlik açısından öne çıkan önemli kaynaklar olarak dikkat çekti. Sektör liderleri, bu su alanlarının yalnızca Elazığ için değil, Türkiye’nin iç su ürünleri sektörünün gelişimi açısından da örnek model teşkil ettiğini ifade etti. Bu doğal zenginliklerin korunması ve doğru yönetilmesiyle, bölgenin hem ekonomik hem de ekolojik anlamda “mavi kalkınma” vizyonuna öncülük edebileceğini belirtti.




























YORUMLAR